Bu makale, rüya sembolizmi kavramını kullanarak garip rüyalara neyin sebep olduğunu araştıracaktır. Rüya sembolizmi ile ilk olarak Sigmund Freud'un Rüyaların Yorumu kitabında karşılaştım.

Rüyalar sizinle bilinçaltınız arasında bir iletişim aracıdır. Rüya gördüğünüzde, genellikle bilinçaltınızın rüya aracılığıyla size iletmeye çalıştığı bir mesaj vardır.

Şimdi sorun şu ki, bu mesaj genellikle rüya sembollerinde kodlanmıştır ve bu nedenle anlaşılması genellikle zordur. Diğer zamanlarda, rüya size mesajı herhangi bir sembol kullanmadan doğrudan iletir.

Bir sembol, başka bir şeyi temsil eden bir nesne veya kişidir. Örneğin, yaklaşan bir sınavdan korkuyor ve endişeleniyorsanız, rüyanızda sizi kovalayan bir hayalet görebilirsiniz. Gördüğünüz hayalet, sınavınızın sembolik bir temsilinden başka bir şey değildi.

Peki zihin neden rüya sembollerini kullanır?

Aklıma iki olası açıklama geliyor:

1) Bilinçli zihin çok aktif olmasa bile, bilinçaltının rüyada iletmeye çalıştığı mesaja karşı bilinçli zihin tarafından genellikle bir direnç gösterilir.

Bu mesajlar çoğu zaman yaşamda göz ardı ettiğimiz bazı konularla ilgili uyarılardan başka bir şey olmadığından, bunları bilince çıkarma konusundaki direncimiz çoğu zaman aşikârdır. Bu direnci uyanık yaşamımız sırasında sık sık deneyimleriz.

Örneğin, sizi strese sokabilecek önemli bir işiniz varsa, bilinçaltınızın 'işe koyulun' uyarısını erteleyerek ya da diğer akılsız şeylere dalarak görmezden gelirsiniz. Görevinizi hatırlamak ya da acı verici olduğu için bilinçli farkındalığınıza getirmek istemezsiniz.

Benzer şekilde, hayatınızda yüzleşmek istemediğiniz çözülmemiş bir sorun varsa, bilinçaltı zihin bunu rüyada doğrudan bilincinize getiremez çünkü dirençle karşılaşır.

Bu direncin üstesinden gelmek için, bilinçaltınız mesajı size rüyada kodlanmış bir biçimde iletir. Bu şekilde, mesajı iletirken karşılaşabileceği herhangi bir dirençten kurtulur. Bilinçli zihniniz, "Tamam, bunun hiçbir anlamı yok, geçmesine izin vereceğim" diye düşünür.

Rüyanız gerçekten tuhafsa veya aşırı sembolizmle çarpıtılmışsa, bu, güçlü bir şekilde direndiğiniz bir şeyin bilinçli farkındalığınıza getirildiği anlamına gelebilir.

2) Günün sonunda, yatağımızda günün olaylarını düşünürken, yalnızca günün önemli ya da tuhaf olaylarını hatırlarız.

Günün sıradan, önemsiz olayları hatırlanmaz. Rüyalar için de aynı şey geçerlidir, çünkü rüyalar gece boyunca yaşadığımız deneyimlere eşdeğerdir.

Rüyalarınız ne kadar tuhaf olursa, onları hatırlama olasılığınız da o kadar artar. Bu, bilinçaltınızın rüyalarda semboller kullanmasının bir başka nedeni olabilir.

Size iletmeye çalıştığı mesaj önemli olduğu için, sabah hatırlayabilmeniz için bunu olabildiğince tuhaf sembollerle kodlar. Rüyanız sıradan olsaydı, unutma olasılığınız oldukça yüksek olurdu.

Hepimizin kendine özgü rüya sembolleri vardır

Benim zihnimin kullandığı semboller sizin zihninizin kullandığı sembollerden tamamen farklı olabilir. Bunun nedeni sembollerin inanç sistemlerinden, bunların da anılardan kaynaklanmasıdır.

Hiçbir iki insan aynı inanç sistemine sahip değildir çünkü aynı anılara sahip değillerdir. Yani siz kedileri seviyorsanız ve ben onlardan nefret ediyorsam ve ikimiz de rüyamızda kedi görüyorsak, o zaman benim rüyam sizin rüyanızla aynı anlama gelmeyecektir.